Finansal Kriz ve Borsa Krizleri

1. KRİZ İLE İLGİLİ TANIMLAR ve KAVRAMLAR
Kriz kelimesi genel anlamda olumsuz durumları ,ani gelişmeleri,geleceği görmenin tam olarak şekillenemediği durumlar için kullanılmaktadır.

Krizin ortaya çıktığı yapıların hepsinde organizasyonlar daha önce karşılaşmadıkları bir değişim sürecinden geçmektedirler. Bununla beraber kriz süreci genel anlamda daha önceki işleyişi tehdit eder bir tarzda olmaktadır.

1.1. Kriz tanımlamaları;
Kriz Yunanca da “Krisis” kavramından gelmektedir. Buradaki anlamıyla kriz bir durumdan başka bir duruma geçerken ortaya çıkan kararsızlık anın ifade eder.

Buradan şu sonuca varabiliriz kriz içinde olan şey eskisi gibi olamaz. Yönü ve oluşumu belli değildir.

Kriz kelimesi için “ Bir işin bir olayın geçirdiği karışık safha içinden çıkılması zor bir durum birden bire meydana gelen kötüye gidiş tanımları kullanılabilir. Başka bir sözlükte ise krizin şu tip bir tanımına rastlanmaktadır. “Kriz daha iyiye veya daha kötüye giden bir dönüm noktası; kati kararların verilmesi gereken kritik zamandır.
Krizi rutin durumlardan ayırt eden en önemli özellik acil cevap verme mecburiyetidir. Hem cevap vermek hemde çabuk hareket etmek zorunludur. Bu açıdan kriz durumu “çabuk acele uyum sağlamayı gerektiren değişiklikler” olarak tanımlanır .

1.2. Farklı Bilim Dallarında Kriz Tanımlamaları
Krizin farklı bilim dallarında kendi alanlarına göre tanımları vardır, biz burada krizin bize yakın alanlardaki tanımlarından bahsedeceğiz.

1.2.1. Politika da krizKarar birimine ait temel amaçların tehdit edildiği bir süreç olarak tanımlanır.

1.2.2. Psikolojide kriz Kişilerin yaşamlarında süregelen gelişim sürecinde değişim kökenli hassas bir dönüm noktasıdır.

1.2.3. İktisat biliminde ise krizHasta bir organizmanın eski bir biçimde varlığını sürdürememesi ve yeni bir yaşama olanağı elde edebileceği değişiklikleri yapmak zorunda olduğu zaman dilim olarak tanımlanır.

1.2.4. Ekonomi literatüründe krizEnflasyon ,işsizlik, durgunluk, bütçe açıkları , resesyon gibi kriterler le açıklanır.

*******

1.2.5 İşletme Biliminde KrizÖncelikle şu belirtilmelidir ki kriz tanımımın zor yapıldığı bir bilim dalı işletmedir, çünkü işletme biliminde kriz bütünsel bir yapı arz eder yani diğer bilim dallarında olduğu gibi krizin tek taraflı yapılan tanımı söz konusu olmaz

Kriz konusunda yapılmış çalışmalar incelendiğinde görülecektir ki krizin belli bir tanımının yapılması gerçekten güçtür .Fakat bunun yanında genel bir kriz tanımlaması yapılacak olursa “Kriz kendini besleyen kısırdöngü denebilecek olağan dışı bir durumdur .Bu döngüyü bireylerde oluşturabilir sistemin kendiside Krizin büyüklüğü sistemlerin karmaşıklığıyla doğru orantılıdır.”

Hoosang Kuklan göre kriz ise Organizasyonun temel amaçlarını tehdit eden ve kimi zaman yok olmasına sebep olan ,ve acil müdahale gerektiren gerilim durum olarak tanımlamaktadır.

Başka bir tanımlama da Janet Wolhberg tarafından yapılmıştır. Wolhberg tanımında kriz. Örgütsel bir problemin etki alanın hızlı bir şekilde en yüksek noktaya ulaşmasıdır. Kriz ,büyük bir rahatsızlık olarak aniden ortaya çıkar ve işletme üst yönetimi ile bölüm yöneticilerinin bütün dikkatini bu konuya vermesini zorunlu kılar.

Kriz hakkında işletme yöneticilerine sorulan sorular ve yapılan ankette soruya verilen cevap 5 boyuttadır, bunlar ;

1. Çok önemli
2. Hemen ilgi isteyen
3. Sürpriz
4. Bir şeyler yapılması gerektiren
5. İşletmede kontrol dışı işletme varlığını ve ürününü tehdit eden her an ve olay dır...

Yukarıdaki tanımlamalara ve açıklamalara baktığımızda bu tanımların ortak noktasının muallak ifadeler içermesi olduğunu göreceğiz daha önce dediğimiz gibi kriz hayatın her safhasında karşımıza çıktığı için çok kolay olarak bilimlere adapte olabilmektedir,ancak bizim konumuzun amacı İşletmelerde ki kriz kavramına bir bakış olduğu için biz kriz kavramını geniş bir şekilde toplayarak vermekte yarar görüyoruz.

Kriz, örgütün değerlerine, vizyonuna ve misyonuna yönelik, diğer bir ifadeyle amaçlarını tehdit edici dikkate alınmadığı takdirde örgütün varlığını bitirmeye yönelik belirsizlik ve baskısı nedeniyle örgüt üyeleri arasında gerilim yaratan gerekli önlemlerin alınmasıyla en aza indirilebilecek veya ortadan kaldırılabilecek hatta bir sıçrama tahtası olarak kullanılabilecek sınırlı zamanlı bir süreçtir.

Yukarıdaki tanımda da ifade edildiği gibi artık kriz tanımlamasında olumsuzlukların yanında birazda paradoksal bir ifade olarak olumlu yaklaşımlarda sergilenmeye başlanmıştır. Bu konuda Tom Peters in bir araştırmasında Krize paradoksal bakış 3 grupta incelenerek krizi kimlerin çıkardığı ve olumlu ve olumsuz yönleri incelemeye alınmıştır.

1.3. Kriz kavramının benzer kavramlarla ilişkisi...
Kriz kavramı genellikle bazı kavramlarla özdeşleştirilmektedir. Bu tip kavramlar kriz kelimesinin ancak bir bölümünü veya sebeplerini ihtiva eder .Bu bölümde biz şekil yardımıyla kriz ve eşanlamlı kullanılmaya çalışılan kavramlara bir bakış atacağız.

1.3.1. Problem ve Kriz
Problem işletme kullanımında beklenen durumlar veya sonuçlarla ,gerçekleşen durumlar veya sonuçlar arasındaki fark olarak tanımlanabilir.

Problemler krizden farklıdır. Problemler sadece etkinliği azaltıcı sonuçlar doğurur. Kriz ise etkinliği azaltmakla kalmayıp tüm örgütün varlığın tehlikeye sokar. ancak şu da unutulmamalıdır ki problemler zamanla ciddi kriz kaynağı haline gelebilir.

1.3.2. Teknik Arıza ve Kriz
Teknik arıza işletmenin teknik donanımında oluşan fonksiyon bozukluklarıdır.
İşleyişi etkilese bile sonuca etkisi kriz kadar büyük değildir.Teknik arızların da devamlılığı kriz oluşturabilir.

1.3.3. Felaket ve Kriz
Felaketler krizin aşırı bir şeklidir. İlerlemiş krizde varlığı tehlikeye giren şirketin felaket durumunda ise varlığını sürdürme şansı kalmayabilir.

1.3.4. Çatışma ve Kriz
Açık sistemlerde çatışma kaçınılmazdır,çünkü fikirler insan sayısınca dır. Kontrollü çatışma yeni fikirlerin oluşması için iyi bir ortam olabilir .
Gecikmiş kararlar sonuçlandırılmamış projeler, çözüm yetersizlikleri çatışmaları sürekli hale getirir...
02-02-2013 01:24 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

1.4. Krizin ortaya çıkış nedenleri
Çıkan ekonomik krizlerin bazı benzerlikleri
 Reel ekonomik büyüme düşük yada ekonomi küçülüyor.
 Cari işlemler ve dış ticaret dengeleri büyük açıklar veriyor.
 Enflasyon düşük yada düşme eğiliminde.
 Ülkenin parası reel olarak değer kazanıyor.
 Kamu maliyesi giderek bozuluyor.
 Döviz rezervleri geçmişe göre çok yüksek.

1.4.1. Kriz türleri

1.4.1.1. Organizasyonun bulunduğu hayat safhasına göre Krizler şunlardır,

[Resim: 02.02.2013-12.26.png]

1.4.1.2. Hiyerarşik Seviyeye Göre Krizler
Stratejik Krizler (Stratejik açıklık sonucu olur her türlü yöntem ve algılama hataları)
 Fonksiyonel Krizler ( Örgütün fonksiyonel amaçlarına hedeflerine ulaşmamasına sebep veren herhangi bir şey olabilir.)
 Likidite Krizleri (Başarısız nakit yönetimi)

1.4.1.3. Teknik Ekonomik ve sosyal etkilerine göre KrizlerBunlar teknik,Ekonomik,Bireysel ve sosyal içeriklidir.

1.4.1.4. Belirsizlik derecesine göre Krizler Bu sınıflandırma işletmenin yöneticilerinin krizi tahmin edebilmesi veya tahmin edememesi üzerine yoğunlaşmıştır. (Krize etki yapacak olan direkt ve en direkt unsurlar şekilde belirtilmiştir.)
02-02-2013 01:24 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

1.4.1.5. Nedenlerine göre Krizler
Krize neden olan işletme için faktörler ;
 İşletmenin büyüklüğü
 İşletmenin hayat safhası
 İşin özellikleri
 Organizasyonun esneklik yapısı ve yönetimin merkezileşme derecesi
 Koordinasyonun ,kontrol ve yetersiz iletişim
 Tepe yöneticilerin yetersizliği
 Bilgi toplama ve tecrübe yetersizliği
 Yönetimin değer inanç ve tutumları
İşletmenin tarihi ve tecrübeleri

İşletme içi faktörlere bir göz atacak olursak ;

İşletmenin büyümesiyle birlikte oluşan hantallık,bürokrasi , ve yapaylığın,işletmenin olaylara tepki hızıyla arasında negatif bir korelasyon vardır.

Ülkemizde yapılan bir çalışmaya göre Büyük işletmelerin değişen tüketici tercihlerine göre üretim programlarında değişiklik yapmaları oldukça zor olduğu göz önüne alınmıştır. Buna karşın ise küçük işletmelerin tüketiciye yakın çalışmaları nedeniyle tüketici isteklerini daha yakından bildiklerinden büyük işletmeler göre daha hızlı değişim yapabilmektedirler.

Burada bir kavramı açıklamakta yarar var,İşletmeler belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra artık büyümenin verdiği rahatlıkla daha tutucu bir yapı sergilemeye başlarlar. İşletmenin kendine duyduğu güven,fazla formel ve prosedürlere ağlı kalınması ,örgütün dinamizmini ortadan kaldırır ve yerine Örgütsel damar sertliği adını verdiğimiz bir kavramın ortaya çıkmasını sağlar.

Örgütsel damar sertliğine yakalana örgütler hareket etmeden önce nadiren düşünürler,kendilerine fazla güvenmekte ve teknolojik değişikleri görmezden gelmektedirler.

Örnek olarak General Motors katı tutuculuğu sebebiyle artık eskisi gibi değişen otomobil piyasasında rekabet edemez hale gelmiştir.

İşletmelerin hayat safhalarını incelediğimiz zaman görürüz ki işletmeler içinde bulundukları hayat safhalarına göre davranmaktadırlar. İşletmeler gerileme devirlerinde tehdit krizleri, başlangıç, gelişme ve olgunluk aşamalarında ise hem tehdit,hem de fırsat krizleriyle karşı karşıya kalırlar. İşletmeler bulundukları dönemlerde oluşan yeni krizleri eski yöntemlerle çözmeye çalışmaları onlar için hayat saflarının karıştırılmasıyla alakalı olarak düşülen bir hatadır. Örgütün her safhasında değişik tipte ilişkiler,değişik yaklaşımlar bulunduğu için örgütte yapılacak bu tip bir strateji hatası iyi olmayan sonuçlar verebilir.

İşletmelerin gelişen bir sektörde faaliyet göstermesi onun sık sık krizlerle karşı karşıya kalmasına sebebiyet verebilir. Buna karşın oturmuş bir sektörde belirli bir üretim düzeninin bulunduğu durumlarda ise krizi riski daha azdır. Organizasyonun esnekliği ve merkezi olup olmaması krizle doğrudan alakalıdır.

Koordinasyon ,Kontrol ve yetersiz iletişim ise şirketlerin büyüdükten sonra veya genişleme trendi diyebileceğimiz sürece girdikten sonra mutlaka etkileyecek bir durumdur. Büyüyen işletme dağınık bir yapı arz etmeye başladığı zaman iletişimsizlik ve koordinasyonsuzluktan doğan çatışmalar oluşmaya başlayacak kişiler arası irtibatın kesilmesine yol açacaktır,bu da krizin habercisidir.

Tepe yöneticilerinin yetersizliği işletmelerin krize yakalanmasına sebep olan bir diğer bir diğer faktördür. İşletme büyüdükçe ve diğer şartlar değiştikçe şirket yöneticileri gelişmeler konusunda yetersiz kalabilirler bu da işletmelerin bir krizle karşı karşıya kalmalarına sebep olabilir.

Yönetimin değer inanç ve tutumları,İşletmenin tarihi tecrübeleri,Stratejik Planlama Hataları işletmenin krize girmesine sebep olan diğer faktörlerdir.

Peter Senge , Beşinci Disiplin adlı eserinde şunları ifade etmiştir;
Günümüzün çözüm düzeyleri,eski çözüm düzeylerine göre değişmiştir. Bununla birlikte dünün çözümlerini oluşturan yöntemler bugünün problemlerini oluşturmaktadırlar.

İşletme dışı faktörler ise şunlardır;

 Genel Ekonomik Belirsizlik ve dalgalanmalar
 Güçlü Rekabet
 Teknolojik yenilikler
 Hukuki ve Politik Düzenlemeler
 Sosyo-kültürel faktörler
 Tabii felaketler

Açıklayacak olursak ;

İşletmeler faaliyet gösterdikleri ekonomik sistemin boyutlarına göre uluslararası piyasalardan ulusal krizlerden uluslar arası krizlerden olumlu veya olumsuz etkilenirler mesela 1998 Asya krizi uluslar arası faaliyet gösteren işletmelerin büyük ölçüde zarar görmesine sebep olmuştur

Enflasyonist ve deflasyonist eğilimler para politikaları devalüasyonlar ve revalüasyonlar Milli politikalar vergi oranlarındaki değişimler Ödemeler dengesi açıkları dış ticaret fazlalıkları veya açıkları ekonomik belirsizlikler olarak tanımlanabilir.

Güçlü rekabet işletmelerin kriz içine girmesi konusunda son derece önemli bir faktördür. Rekabet edilen pazarlara yeni rakiplerin girmesi yeni rekabet stratejilerine ayak uydurulması ,Sektörler arasında oluşacak yeni gelişmeler,rakipler hakkında bilgi toplama ve yeni rekabet üstü teoriler,müşteri tatmini değil de müşteri memnuniyetine odaklanma.
(Exxon firması örneği)
Teknolojik yenilikler işletmede sadece rekabet ve üretim açısından ele alınmamalıdır,teknoloji hırsızlığı,iletişimin son derece kolaylaşması,haberleşme işlem maliyetlerinin fazla olması,yeni teknolojiye ayak uydurma,teknoloji seçimi beraberinde firmaların buna hızla ayak uydurmalarını gerektirmektedir. Bu yarışta yapılacak bir hata firmayı sektörün gerisine atabilir.

Hukuki ve politik düzenlemeler işletmenin ulusal bazda olsun uluslararası bazda olsun faaliyet göstermesi için uyulması zorunlu kurallardır. Politik veya hukuki çevrede olabilecek ani bir değişiklik firmanın ona mazeretsiz hemen uymasını gerektirir. Devletin dışa açılma veya açılmama ,ithal ikameci politikalar izleme yada izlememe üreticisini destekleme veya destekleme işletme stratejileri için son derce önemli bilgilerdir.

Sosyo-kültürel faktörler,küreselleşme ile birlikte işletmeleri aynı insanlar gibi birbirleriyle daha fazla iletişim içinde bulunmalarını zorunlu hale getirmektedir. Bu tip ilişkilerde sosyo kültürel davranış nitelikleri işletmelerin ilişkilerini düzenlemeleri,dil yapısına,gelenekler,estetiğe din sosyal kurumlar a ve diğer kültürel tarzlara uymalarını da beraberinde getirmektedir.

Doğal felaketler hiçbir işletmenin birinci planda önlem aldığı bir şey değildir. Esasen bu tip afetler karşı önlem almak da ne olursa olsun yetersiz kılacaktır.

Dikkat edildiği üzere işletmeyi krize götürecek olaylara baktığımızda kontrol edilebilenler ve kontrol edilemeyenler olarak bir ayrım yapabiliriz. Kontrol edilmeyenlere karşı yapılacak şeylerde ancak acil kurtarma ekipleri kriz masları ve ekip eğitimleri olabilir.

Kontrol edilen durumlarda ise iyi bir öngörü ile çok sağlam stratejik planlamaların yapılabilmesi örgüt içi dayanaklılığın arttırılması,biz bilinci oluşturup kriz anında insanların birbirlerine daha bir fazla destek çıkması türünden önlem alınabilir.
02-02-2013 01:27 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

2. Kriz sürecinin safhaları
Krizin oluşları hakkında birçok yaklaşım olduğu araştırmaların sonucundan ortaya çıkmaktadır. Araştırmalardaki bazı ortak noktaları birleştirerek kriz süreci hakkında belli kanıya ulaşmak mümkündür.
Bunlar;
 Strateji hatası sebebiyle kriz tehlikesinin doğması,
 Stratejik açık sebebiyle krizin ortaya çıkması,
 Hareketsizlik sebebiyle kontrol edilebilir krizle karşılaşılması veya krizi yalanlama safhası,
 Yanlış kararlar sonucu krizin kontrolünün kaybedilmesi veya örgüt yapısının bölümlere ayrılması
 Bir kriz noktasına ulaşılması
 Tasfiye veya çöküş aşaması

Sırasıyla inceleyecek olursak ;

Stratejik açıklığın ortaya çıkmasına yanlış çevre analizleri,esneklik eksikliği,kaynakların yeterli veya uygun olmaması,yöntem yanlışlıkları,değişikliklerle ilgili sinyalleri önemsememe gibi durumlar neden olabilir. Stratejik açıklık, potansiyel krizin habercisidir. Bu durumda mevcut durumu anlayacak erken uyarı sistemlerinin devreye girmesi gerekir.

Stratejik açıklık fark edilemediği andan itibaren Kriz yavaş yavaş kendini gösterir. Gizli kriz aşamasının fark ettiricileri vardır bunları personel fazlalığı,sıkıntı verici prosedürler,Yetersizliklere gösterilen toleranslar,yetki dengesizlikleri,şekle düşkünlük,iletişimin kaybolması gibi. Bu durumda gizli kriz kendisini henüz daha mali tablolarda göstermeye başlamamıştır. Bu bölümün bir özelliği de bu safhada örgütte ki yatay ve dikey iletişimin kaybolmasıdır.

İlerleyen safhalarda krizin etkileri yavaş yavaş personel tarafından hissedilmeye başlamıştır. Düşmeye başlayan karlar,stokların çoğalması olumsuz performans göstergeleri ilk belirtilerdir. Bu sahfada yöneticilerde bekle gör uygulaması ön plana çıkmaktadır. Çünkü kriz daha belirgin hale gelmemiştir,ve burada erken müdahale yapalım diyerek yanlış bir karar vermekten sakınan yönetici düşüncesi kendisini göstermektedir. Kriz artık bu safhada ortaya çıkmaktadır ve kontrol edilebilir aşamadadır. Etkin karar ve uygulamalar bu aşamada krizi çözebilecek güçtedir.

Yanlış kararlar sonucu krizin kontrolünün kaybedilmesi veya örgüt yapısının bölümlere ayrılması safhası ise artık krizin kaçınılmaz bir biçimde karşımızda olduğu safhadır. Bu sahfada işletme yöneticileri krizle karşı karşıya olduklarını kabul etmek zorundadırlar. Bu safha kirizin psikolojisinin de etkisinin hissedilmeye başladığı safhadır. Kritik riskli hızlı etkili ve doğru kararların alınması gerekir.

Bu safhada stresli ortamlara giren yöneticiler eğer sakinliğini koruyamazsa ve işletmeye hakimiyeti iyi durumda değilse yanlış kararlar alıp bozuk davranışlar sergileme başlayacaklardır. Bu durum işletmenin diğer çalışanlarına etkileyip işletmeyi bir kısır döngünün içine sokacaktır. Yanlış kararların alındığı safhanın bir diğer olumsuzluğu ise ortak alınması gereken kararlarda bir mutabakata varılamaması ve işletmenin acil önlem planlarının uygulamaya geçememesine sebebiyet verecektir. Bu tip olumsuzlukların şirket personeline yansıtılması ise şirket personelinin yöneticileri hakkındaki imajlarını ciddi zedeleyecek bu ise yöneticideki stresi iyiden iyiye arttıracaktır.

Bunun sonucunda ise artık şirket açık ve seçik bir krizle karşı karşıyadır. Bu safhada artık hem müşteriler hem tedarikçiler hem çalışan personel arasındaki ilişkiler sınırlanmaya başlayacak ve bir gevşeme olacaktır. İletmenin müşterilerinin başka pazarlar araması sonucu ek maliyetli sermaye aranmaya girişilecektir. Bu durumda bağları tekrar kuvvetlendirici politikalar acilen devreye sokulmalıdır. İşletmelerden bazıları bu durumda ciddî bir değişikliğin krizi aşmada çözüm olacağını söylemektedirler. Bu duruma ise Çerçeve Kırma adını vermişlerdir.

İşletme yöneticilerinin şimdiye kadar ki kriz aşamalarında herhangi bir sebepten dolayı başarısız olduğunu varsayarsak bu durumda son aşamamız tasfiye ve çöküş aşaması olacaktır. Bu safhada artık işletme faaliyetlerinde artık işletme kesin bir ayrıma gitmelidir. Şirket yöneticileri genellikle bu durumda şirketin bir bölümünü veya tamamını tasfiye etmek durumundadırlar. Bu safhada yapılacak en iyi şey eldeki olanakları iyi kullanarak etkin bir tasfiye süreci gerçekleştirmektir.
Şekilde krizdeki tipik yönetici davranışları ve şirketin içinde bulunduğu kriz süreci gösterilmektedir.

Buraya kadar bahsettiğimiz kriz sürecinin safhaları her işletmede aynı olmamakla beraber genellikle aynı eğilim taşımaktadır. İşletme yöneticilerine düşecek görev kendi kriz süreçlerini tanımlamaları verecekleri kararlarda bu safhaları göz önünde bulundurmalarıdır.
02-02-2013 01:27 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

Krizin oluşturduğu etkiler beş madde altında toplanabilir;

 Çabuk karar alma zorunluluğu
 Kararlarda merkezileşme eğilimi
 Örgütte ve çalışanlarda gerilimin artması
 Zihni süreçlerin dağılması
 İç ve Dış değişikliklere uyum kabiliyetinin zayıflaması.
3. Krizin oluşturduğu etkiler

Kriz sonrasında işletme personeline aşırı performans yüklemsi sonucu bir yorgunluk ve bitkinlik gözlenmesi çok olağandır,kriz dönemi atlatılmış olsa bile çekingenlik hala devam etmektedir. Bu durumda insanlar en ufak olumsuzlukları bile kriz gibi algılayabilirler.

Krizin sonrasında insanlar da işletme karşı bir güven kaybı olacağı için kendini güvence altına lama eğilimleri başlayabilir.

Krizin oluşturduğu acil durum hedeflerde bir sapma yapmış olabilir .Hedeflerin tekrar revize edilmesi şarttır. Şirkette aşırı stresli durum ve insanların birbirleriyle olan bağının gevşemesi insanların birbirlerine olan güvenini sarsmıştır.

Krizin olumlu sonuçları, bakacak olursak kriz sonunda artık işletmeni problemleri ve açıları tespit edilmiştir,daha önceden bırakılmayan geleneksel yönetim tarzının değişi hızlanmıştır. Hızlı karar verme özelliği kazanılmıştır. Takım ruhu işletme vizyonu tekrar gözden geçirilmiş ve realist olunmayan noktalar varsa bunlar tespit edilmiştir.
02-02-2013 01:27 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

4. Kriz yönetimi

Daha da önceden ifade ettiğimiz bir ayrım şeklinde krizi kontrol edilebilen ve kontrol edilemeyen olarak iki gruba ayırmıştık .kriz yönetimi dediğimiz kavram doğal olarak kontrol edilebilen krizler için geçerlidir.

Kriz yönetimi kriz sürecinden çıkmak için hangi stratejilerin seçilip uygulanacağına karar vermek ve bu kararların nasıl verileceğini bilmektir.

Kriz yönetimi olası bir krizin engellenmesi için uyarı sinyallerinin belirlenerek koruma ve önleme mekanizmalarının kurulması mevcut bir krizin ortadan kaldırılması veya zararlarını en az düzeye indirebilecek önlemlerin belirlenmesi ve uygulanmasıdır.

Norman Augustin’ e göre başarı ve başarısızlık krizin kendi içinde mevcuttur. Buna göre İyi kriz yönetimi ve kötü kriz yönetimi vardır.

Kriz yönetimi krizden önceki ve krizi atlattıktan sonra ki aşamaların hepsini kapsayan bir süreçtir.
Kriz yönetimi yönetimin çok yeni ve özel bir türüdür ve birden çok safhadan oluşan bir süreçtir.

Bu süreçler;
 Uyarı sinyallerinin belirlenmesi
 Krize hazırlık ve korunma
 Krizin denetim altına alınması
 Krizi çözme ve rehabilitasyon
 Öğrenme ve değerlendirmedir.

Kriz Yönetimi çok sık rastlanan bir yanlış anlama ile stratejik yönetimin bir parçası olarak algılanır. Fakat uygulamalarına ve içerik yapısına bakıldığında ikisi birbirinden farklıdır. Stratejik yönetim pazara yönelik uzun dönemli bir süreçtir kriz yönetimi ise işletmeye yönelik kısa süreli bir süreçtir.

Kriz süreçlerine bakacak olursak uyarı sinyallerinin belirlenmesi aşamasında

4.1. Kriz yönetim türleri
Aktif Kriz yönetimi
Saldırgan bir niteliğe sahiptir. Krizin açık olarak ortaya çıkmadığı dönemlerde gerçekleştirilir.

Tepkici Kriz yönetimi
Krizin ortaya çıktığı dönemlerde belirgin hale gelen krizi ortadan kaldırmak veya etkilerini minimuma indirmektir.

4.2. Kriz yönetiminde örgüt yapısı
Merkezi örgüt yapısı ; kriz döneminde tüm yetki ve sorumluluğun tek bir merkezde toplandığı durumdur .Bu tip bir kriz yönetiminin avantajları ve dezavantajları mevcuttur. Merkezi kriz yönetiminde karar çabuklukla alınması, örgütün denge durumunda kalması ve dış çevreye karşı daha çabuk karar alınmasını sağlar bunun yanında çok fazla sorumluluk ve yetki isteyen bir yapısı vardır.
Merkezkaç örgüt yapısı örgüt yapısında ise kriz süreci belli safhalara ayrılarak ayrı ayrı departmanların bunları yüklenmesi sağlanır. Kriz durumunda zaten bozulan iletişime böyle hassas koordinasyon gerektiren bir yük bindirilmesi ciddi bir problemdir. Merkezkaç kriz yönetimi ciddi koordinasyona ihtiyaç duyar.
02-02-2013 01:27 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

5. Kriz sürecinde etkin olan takım elemanları

[Resim: 02.02.2013-12.28.png]
02-02-2013 01:28 PM
Bu kullanıcının gönderdiği tüm mesajları bul Bu mesaji bir cevapta alıntı yap
BorsaOkulu Çevrimdışı
Administrator
*******

6. Kriz yönetiminde liderlik
6.1. Otoriter liderlik Otoriter liderlik tarzı hızlı karar almayı sağlayan tüm yetkilerin tek bir otoritede toplandığı liderliktir. Otoriter liderlik hızlı karar almayı sağlasa da Üstlerin astlara danışmasını engellediği ve ekip çalışması ve ortak karar alma mekanizmalarını çalıştırmadığı için eleştirilmektedir.

6.2. Otoriter olmayan liderlikKatılımcı Liderlik te dediğimiz otoriter olmayan liderlik tarzında fikirlere açık bir ekip psikolojisi içinde lidere karşı duyarlı bir yapı sözkonusudur. Burada da zaman problemi karşımıza çıkmaktadır. Eğer iyi koordine edilirse otoriter olmayan liderlik kriz süreçinde iyi sonuç verecektir.

7. Krizi Önleme ve Değişikliklere Uyum Stratejileri Erken Uyarı Araştırma Yöntemi
 Dinamik Planlama Sistemi
 Sürekli İç ve Dış Çevre Analizi
 Örgüt Geliştirme

7.1. Erken Uyarı Araştırma Yöntemi
Erken uyarı sistemi İşletmelerin başarı ve başarısızlık kriterleri belirlendikten sonra bunları analiz etmeye yarayacak tekniklerin belirlenmesi sürecedir
Erken uyarı sistemi mali oranlardan hareketle örgütün başarı durumunu tahmin edebilmek için oranları tek tek dikkate almak yerine onları başarılı ya da başarısız işletme grupları içinde değerlendirme sürecidir.
Erken uyarı analiz tekniğinin kullanılmasından önce grupları sayısı belirlenir.Grup sayısı belirlendikten sonra aynı faaliyet dalındaki örgütlerin bir analizi yapılır ve bunlar başarılı ya da başarısız olmak üzere gruplandırılır. Daha sonra kar ve zarar cetvellerinden şirketlerin mali oranları hesaplanır. bu şekilde yapılan ayrıştırma soncu işletme hakkında yorum yapılır.

7.2. Dinamik Planlama Sistemi
Dinamik planlama sistemi örgütün pazardaki değişikliklere kapasite sınırlamalarına malzeme akışı personel ve sermaye sorunlarına karşı hazır olmasını sağlar.

Dinamik planlamanın alt sistemi şunlardır.

 Çevre analizi
 Kaynkaların ,olanak ve kısıtların değerlendirilmesi
 Varsayım ve kriterlerin geliştirilmesi
 Amaç ve hedeflerin belirlenmesi
 Stratejilerin seçilmesi
 Plan program ve bütçelerin geliştirilmesi
 Performans evrimidir.

7.3. Örgüt Geliştirme
Krizi çözmede kullanılan mekanizmalardan birisi olan örgüt geliştirme örgütün bir bütün olarak performansını geliştirmek için davranış bilimlerine ait bilgiler kullanarak örgüt üyelerinin inanç tutum ve davranışlarını değiştiren dolayısıyla yapı süreç kültür ve teknoloji arasındaki ilişkileri düzenleyen planlı bir değişme sürecidir.

Örgüt geliştirmenin temel amacı örgüt üyelerinin daha etkin haberleşmelerini sağlamak sorunlarını daha rahata tartışabilecek ortam yaratmak amaçlarını açık hale getirerek birbirlerine yardımcı olmalarını sağlamak duygu düşünce ve önerilerini birbirleri ile paylaşmalarını sağlayacak bir ortam geliştirmek olarak sayılabilir.

Örgüt geliştirme süreci ; örgütün yapısına, toplumun kültürüne çözülebilecek problemin niteliğine ve programı yürütecek olanın değişim uzmanlarının özelliklerine göre değişiklikler gösterse de genel olarak beş safhaya ayrılır.

 Sorunu tanımlama.
 Sorun için çözümler geliştirme.
 Harekete geçme.
 Faaliyet planı ve müdahale.
 Sonuçları değerlendirme.

7.4. İç ve Dış Çevre Analizi
İşletmelerin maçlarındaki devamlılığın büyümenin sağlanabilmesi için sürekli iç ve dış cevre analizi yapılması gerekmektedir. özellikle krizin çıkmasında dış çevrenin büyük etkisi bulunmaktadır.
Dış çevrenin analiz edilmesi ile örgütü ilgilendiren değişimlerin hızını ve doğrultusunu tahmin ederek geleceğe yönelik kararların uygulanması mümkün olur.

Dış çevre analizi her ne kadar amaçlara ulaşmada alternatif stratejiler belirlemeye hizmet etse de uygun stratejinin seçimi için işletmenin kaynak ve kapasitesinin doğru olarak belirlenmesi gerekir. Bu bakımdan dış çevre analizi kadar bu analizi destekleyecek bir iç analiz gereklidir.

İşletmelerin sürekli bir biçimde iç ve dış çevre analizlerini yapmaları fırsatlardan en iyi seviyede yararlanarak tehditleri de asgari düzeye indirmelerini sağlayacaktır.