Türk Borsacılığının Tarihi ve Gelişimi
Türklerde borsacılık, Osmanlı Dönemi’ne dayanmaktadır. Bu nedenle de Türklerde borsa gelişimini Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi olarak ikiye ayırmak daha doğrudur. Günümüzde ise Borsa İstanbul borsacılıkta başarılarını dünyaya yayma amacıyla görev görmektedir. 5 Nisan 2013 tarihinde İstanbul Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul Altın Borsası ve Vadeli İşlemler ve Opsiyon Borsası’nın tüzel kişiliklerine son verilerek Borsa İstanbul adı ile tek çatı altına toplanmıştır.
Osmanlı Dönemi’nde Borsacılık
galata-bankerleri19. yüzyılda Avrupa’da meydana gelen sanayi devrimi anonim şirketlerin varlığını çoğaltmış ve gelişmelerini desteklemiştir. Türkiye’nin bu devrime yabancı kalmasına rağmen ülkede yaşam tarzı itibariyle Avrupa’ya bağlı kalan azınlıklar, batı kültürünün etkisi altında oluşan Türk – Müslüman elit tabakası ve Türkiye’de yaşayan Levantenler 3 önemli grup halinde menkul kıymetlerle ilgilenmiştir. Aynı zamanda Galata Bankerleri aracılığıyla da piyasayı oluşturmuşlardır.
O dönemde Türkiye’de hisse senedi ve tahvil ihraç edecek şirketler yoktu. Bu nedenle piyasa ve borsa önce yurt dışındaki kuruluşların ihraç ettiği menkul kıymetlerle oluşturulmuştur. Bu da bir ayağı dışarıda olan banker ve iş adamlarıyla yeni tesis edilen telgraf hatları ve özellikle de o günkü Türk parasının dönüştürülebilir altın para olması sayesindedir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda menkul kıymetlerin ticaret niteliği taşıyan işlemleri ilk olarak Tanzimat Dönemi sonrası görülmeye başlamıştır. 1854 Kırım Savaşı dolayısıyla yapılan borçlanmaya ait tahvillerin yaygın bir şekilde el değiştirmesi borsa faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. İlk olarak Galata Bankerleri 1864 yılında bir dernek kurmuşlardır. Ardından Havyar Han’da, sonra Komisyon Han’da faaliyet göstermişlerdir. Alacaklı yabancı devletlerin de teşviki ile 1866 yılı kararnamesiyle İstanbul’da ilk resmi borsa olan Fransız borsa sistemine yakın “Dersaadet Tahvilat Borsası” açılmıştır. Borsanın denetimi için Maliye Nezareti’nce bir komiser tayin edilmiş ve 20 kişilik yönetim komitesi oluşturulmuştur. Borsada faaliyet gösterenler, mubayaacılar (dealers), simsarlar (brokers), coberler (jobbers) diye gruplara ayrılmıştı.
İkinci meşrutiyetin ilanına kadar borsaya devlet tahvilleri, düyunu umumiye senetleri, konsolitler ile İstanbul, İzmir, Selanik ve Beyrut’ta kurulu yabancı şirketlerin menkul kıymetleri ve Panama, Süveyş kanalları tahvil ve hisse senetleri gibi tümüyle yabancı menkul kıymetler kayıtlıydı. İkinci meşrutiyetten sonra yerli şirketlerin menkul kıymetleri de işlem görmeye başlamıştır. Özellikle de demiryolu, madenler, elektrik – havagazı – tramvay şirketleri ve diğer imtiyazlı şirketler Osmanlı borsasının ilk yerli menkul kıymetlerini çıkarmıştır.
1895’li yıllarda ise iş hacmi nedeniyle Avrupa’nın sayılı borsaları arasına girmeyi başarmıştır. Osmanlı borsası daha sonraları görülen hileli borsa oyunları, Mahmut Nedim Paşa döneminde bazı devlet tahvillerinin kupon bedellerinin yarı yarıya tenzili, Altın Şirketi olayı gibi skandallar nedeniyle borsanın itibarı sarsılmıştır. Bu olaylar sonrasında borsaya düzen getirilmiş ve adı Esham ve Tahvilat Borsası olarak değiştirilmiştir. Aynı zamanda yabancı borsaya üye olmasını önleyen hükümler de getirilmiştir.
Hemen her borsanın yaşadığı gibi Osmanlı borsası da kötü niyetli kişilerin yanlış bilgi ve haberlerle yabancıları yanıltıp çıkar sağlamaya çalışmasına tanıklık etmiştir. 1895 yılında İstanbul’dan bir banka müdürünün Güney Afrika’ya gittiği, orada altın madeni bulduğunu bildiren bir telgraf çekerek bu madeni işletmek üzere bir şirket kurulmasını tavsiye ettiği, kurulan şirketin hisse senetlerinin kapışıldığı ve sonradan haberin asılsız olduğunun anlaşıldığı, hisse senetlerinin değersiz olduğu söylenmiştir. Bu hisse senetlerini alanların, çoğunun Levanten olmak üzere büyük zararlara uğradığı ve borsacıların hükümeti zorlayarak 1895 yılı Ekim ayında Takvimi Vekayi (Resmi Gazete) ile kararname yayınlatıp moratoryum ilan ettirdikleri, bu yüzden de borsanın 4 ay kapalı kaldığı eski belgelerde anlatılmaktadır.
Sonraları ise Balkan Savaşı ile 1. Dünya Savaşı sonucunda imparatorluğun parçalanması, sanayileşmiş ve gelişmiş bölgelerin dışarıda kalması, azınlıkların mübadeleye tabi tutulması, lenvanterlerin göçü ve tüm ülkenin harap olması gibi sebepler ilse Osmanlı borsası ömrünü tamamlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde Borsacılık
Cumhuriyet dönemi 1. Dünya Savaşı’nın tahribatını taşıyan bir dönemdir. 1929 yılında borsanın tekrar canlanması için 1447 sayılı kanun ve bu kanuna istinaden çıkarılan nizamname ile “İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası” kurulmuştur. İlk Cumhuriyet borsası olan İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası bir bakıma Osmanlı Borsası’nın devamı sayılmaktadır.
Bu dönem borsa da Fransız sistemine yakın bir borsa olarak düzenlenmiş ve belli sayıda, Maliye Bakanlığı’nca tayin edilen borsa acentaları eliyle yürütülmeye çalışılmıştır. Ama coberlik müessesinin getirilmesiyle İngiliz – Fransız karması bir çalışma tarzı ortaya çıkmıştır. Başına bir komiser getirilmesi ile Alman borsacılığına da yer verilmiştir.
1939 yılında Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’nun çıkmasıyla getirilen kambiyo kontrolü, daha ziyade ecnebi şirketlerin menkul kıymetleri üzerinde ve Avrupa borsalarına bağlı olarak çalışan, konvertibl Türk parasına dayalı İstanbul borsası için büyük bir darbe olmuştur. Son darbe ise 1938 yılında borsanın devlet merkezi olan Ankara’ya taşınması getirmiştir. O dönemler de Ankara’da gelişme göstermemiş olan sanayi nedeniyle menkul kıymetler borsasının burada yürütülemeyeceği anlaşılmıştır. 1941 yılında ise borsanın merkezi İstanbul’a taşınma kararı alınmıştır.
1981 yılında ise Sermaye Piyasası Kanunu’nun çıkarılması ile birlikte başlayan yeni faaliyetler döneminde menkul kıymetler borsasının yeniden işlerlik kazanabilmesi adına çeşitli tedbirler alınmıştır. Bu tedbirlerin en önemlisi ise 1447 sayılı eski Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu’nun yerini almak üzere 6 Ekim 1983 tarihinde çıkarılan 91 sayılı Menkul Kıymetler Borsaları Kanun Hükmünde Kararname ve Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışmaları Hakkında Yönetmeliktir.
31 Ekim 1985 tarihinde genel kurulda ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yönetmeliği kabul edilmiş ve borsa 26 Aralık 1985 tarihinde açılarak 2 Ocak 1986 tarihinde ilk seansını gerçekleştirmiştir.
Osmanlı Dönemi’nde Borsacılık
galata-bankerleri19. yüzyılda Avrupa’da meydana gelen sanayi devrimi anonim şirketlerin varlığını çoğaltmış ve gelişmelerini desteklemiştir. Türkiye’nin bu devrime yabancı kalmasına rağmen ülkede yaşam tarzı itibariyle Avrupa’ya bağlı kalan azınlıklar, batı kültürünün etkisi altında oluşan Türk – Müslüman elit tabakası ve Türkiye’de yaşayan Levantenler 3 önemli grup halinde menkul kıymetlerle ilgilenmiştir. Aynı zamanda Galata Bankerleri aracılığıyla da piyasayı oluşturmuşlardır.
O dönemde Türkiye’de hisse senedi ve tahvil ihraç edecek şirketler yoktu. Bu nedenle piyasa ve borsa önce yurt dışındaki kuruluşların ihraç ettiği menkul kıymetlerle oluşturulmuştur. Bu da bir ayağı dışarıda olan banker ve iş adamlarıyla yeni tesis edilen telgraf hatları ve özellikle de o günkü Türk parasının dönüştürülebilir altın para olması sayesindedir.
Osmanlı İmparatorluğu’nda menkul kıymetlerin ticaret niteliği taşıyan işlemleri ilk olarak Tanzimat Dönemi sonrası görülmeye başlamıştır. 1854 Kırım Savaşı dolayısıyla yapılan borçlanmaya ait tahvillerin yaygın bir şekilde el değiştirmesi borsa faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. İlk olarak Galata Bankerleri 1864 yılında bir dernek kurmuşlardır. Ardından Havyar Han’da, sonra Komisyon Han’da faaliyet göstermişlerdir. Alacaklı yabancı devletlerin de teşviki ile 1866 yılı kararnamesiyle İstanbul’da ilk resmi borsa olan Fransız borsa sistemine yakın “Dersaadet Tahvilat Borsası” açılmıştır. Borsanın denetimi için Maliye Nezareti’nce bir komiser tayin edilmiş ve 20 kişilik yönetim komitesi oluşturulmuştur. Borsada faaliyet gösterenler, mubayaacılar (dealers), simsarlar (brokers), coberler (jobbers) diye gruplara ayrılmıştı.
İkinci meşrutiyetin ilanına kadar borsaya devlet tahvilleri, düyunu umumiye senetleri, konsolitler ile İstanbul, İzmir, Selanik ve Beyrut’ta kurulu yabancı şirketlerin menkul kıymetleri ve Panama, Süveyş kanalları tahvil ve hisse senetleri gibi tümüyle yabancı menkul kıymetler kayıtlıydı. İkinci meşrutiyetten sonra yerli şirketlerin menkul kıymetleri de işlem görmeye başlamıştır. Özellikle de demiryolu, madenler, elektrik – havagazı – tramvay şirketleri ve diğer imtiyazlı şirketler Osmanlı borsasının ilk yerli menkul kıymetlerini çıkarmıştır.
1895’li yıllarda ise iş hacmi nedeniyle Avrupa’nın sayılı borsaları arasına girmeyi başarmıştır. Osmanlı borsası daha sonraları görülen hileli borsa oyunları, Mahmut Nedim Paşa döneminde bazı devlet tahvillerinin kupon bedellerinin yarı yarıya tenzili, Altın Şirketi olayı gibi skandallar nedeniyle borsanın itibarı sarsılmıştır. Bu olaylar sonrasında borsaya düzen getirilmiş ve adı Esham ve Tahvilat Borsası olarak değiştirilmiştir. Aynı zamanda yabancı borsaya üye olmasını önleyen hükümler de getirilmiştir.
Hemen her borsanın yaşadığı gibi Osmanlı borsası da kötü niyetli kişilerin yanlış bilgi ve haberlerle yabancıları yanıltıp çıkar sağlamaya çalışmasına tanıklık etmiştir. 1895 yılında İstanbul’dan bir banka müdürünün Güney Afrika’ya gittiği, orada altın madeni bulduğunu bildiren bir telgraf çekerek bu madeni işletmek üzere bir şirket kurulmasını tavsiye ettiği, kurulan şirketin hisse senetlerinin kapışıldığı ve sonradan haberin asılsız olduğunun anlaşıldığı, hisse senetlerinin değersiz olduğu söylenmiştir. Bu hisse senetlerini alanların, çoğunun Levanten olmak üzere büyük zararlara uğradığı ve borsacıların hükümeti zorlayarak 1895 yılı Ekim ayında Takvimi Vekayi (Resmi Gazete) ile kararname yayınlatıp moratoryum ilan ettirdikleri, bu yüzden de borsanın 4 ay kapalı kaldığı eski belgelerde anlatılmaktadır.
Sonraları ise Balkan Savaşı ile 1. Dünya Savaşı sonucunda imparatorluğun parçalanması, sanayileşmiş ve gelişmiş bölgelerin dışarıda kalması, azınlıkların mübadeleye tabi tutulması, lenvanterlerin göçü ve tüm ülkenin harap olması gibi sebepler ilse Osmanlı borsası ömrünü tamamlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde Borsacılık
Cumhuriyet dönemi 1. Dünya Savaşı’nın tahribatını taşıyan bir dönemdir. 1929 yılında borsanın tekrar canlanması için 1447 sayılı kanun ve bu kanuna istinaden çıkarılan nizamname ile “İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası” kurulmuştur. İlk Cumhuriyet borsası olan İstanbul Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsası bir bakıma Osmanlı Borsası’nın devamı sayılmaktadır.
Bu dönem borsa da Fransız sistemine yakın bir borsa olarak düzenlenmiş ve belli sayıda, Maliye Bakanlığı’nca tayin edilen borsa acentaları eliyle yürütülmeye çalışılmıştır. Ama coberlik müessesinin getirilmesiyle İngiliz – Fransız karması bir çalışma tarzı ortaya çıkmıştır. Başına bir komiser getirilmesi ile Alman borsacılığına da yer verilmiştir.
1939 yılında Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu’nun çıkmasıyla getirilen kambiyo kontrolü, daha ziyade ecnebi şirketlerin menkul kıymetleri üzerinde ve Avrupa borsalarına bağlı olarak çalışan, konvertibl Türk parasına dayalı İstanbul borsası için büyük bir darbe olmuştur. Son darbe ise 1938 yılında borsanın devlet merkezi olan Ankara’ya taşınması getirmiştir. O dönemler de Ankara’da gelişme göstermemiş olan sanayi nedeniyle menkul kıymetler borsasının burada yürütülemeyeceği anlaşılmıştır. 1941 yılında ise borsanın merkezi İstanbul’a taşınma kararı alınmıştır.
1981 yılında ise Sermaye Piyasası Kanunu’nun çıkarılması ile birlikte başlayan yeni faaliyetler döneminde menkul kıymetler borsasının yeniden işlerlik kazanabilmesi adına çeşitli tedbirler alınmıştır. Bu tedbirlerin en önemlisi ise 1447 sayılı eski Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu’nun yerini almak üzere 6 Ekim 1983 tarihinde çıkarılan 91 sayılı Menkul Kıymetler Borsaları Kanun Hükmünde Kararname ve Menkul Kıymetler Borsalarının Kuruluş ve Çalışmaları Hakkında Yönetmeliktir.
31 Ekim 1985 tarihinde genel kurulda ise İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Yönetmeliği kabul edilmiş ve borsa 26 Aralık 1985 tarihinde açılarak 2 Ocak 1986 tarihinde ilk seansını gerçekleştirmiştir.
Borsa Tarihi
- İlk Borsa Binası
- İlk Borsa İşlemleri
- Menkul Kıymetler Borsasının Gelişimi
- Türk Borsacılığının Tarihi ve Gelişimi
- Yeni Kurulan Borsaların Gelişim Süreci